YETA Modeli Sanayide Rekabet Gücünü Artırıyor
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, yenilenebilir enerji tedarik anlaşmalarının (YETA) sanayide rekabet gücünü artırdığını, ihracatta firmalara maliyet avantajı sağladığını ve yatırımcılar için finansmana erişimi kolaylaştırdığını vurguladı.
Anahtar Noktalar
- 🌍 2008’den bu yana dünya genelinde 198 GW’lık rüzgar ve güneş enerjisi temelli YETA imzalandı.
- 📈 2023’te açıklanan anlaşmaların 20,9 GW’ı Amerika’da, 15,4 GW’ı Avrupa’da gerçekleşti.
- ⚡ Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi için YETA, kamu desteklerine alternatif piyasa temelli mekanizma olarak kritik rol oynuyor.
- 💰 Uzun vadeli sabit fiyat yapısı, yatırımcılar için finansman kolaylığı sağlıyor.
- 🌱 Sanayicilere karbon ayak izi azaltımı ve sürdürülebilirlik sertifikasyonlarında avantaj kazandırıyor.
YETA’nın Sağladığı Avantajlar
🎯 Sanayi İçin
- Uzun vadeli maliyet öngörülebilirliği sunar.
- İhracatta rekabet gücü sağlar (özellikle karbon ayak izi raporlamasında).
- Karbon vergilerine karşı koruma sağlar.
💡 Yatırımcılar İçin
- Uzun vadeli sabit fiyatlı anlaşmalar sayesinde finansmana erişim kolaylaşır.
- Bankalar ve finans kurumları için riskleri azaltır.
🌍 Enerji Dönüşümü İçin
- Kamu bütçesine yük getirmeden yeni kapasite yatırımlarına olanak verir.
- Arz güvenliğini artırır, enerji ithalatını azaltır.
- Enterkonneksiyon hatlarıyla bölgesel enerji ticaretini canlandırır.
Türkiye İçin Önemi
Güllü, Türkiye’nin 220 GW güneş ve 140 GW rüzgar potansiyeline sahip olduğunu hatırlatarak, bu potansiyelin devreye alınabilmesi için:
- 📌 YETA benzeri piyasa temelli modellerin yaygınlaştırılması,
- 📌 Düzenleyici eksikliklerin giderilmesi,
- 📌 Kur riskine karşı garanti mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Sonuç
YETA, hem sanayiciler için maliyet istikrarı ve sürdürülebilirlik, hem de yatırımcılar için düşük risk ve finansmana erişim kolaylığı sağlayarak Türkiye’nin 2053 net sıfır yolculuğunda stratejik bir rol oynuyor.